MASAL
Harabe bir köşk
içinde ikimiz.
Bomboş şimdi içi, var
içinde yaşanmışlık.
Yönümü kaybettim
artık bu yollarda.
Bilinmez bir yola
girdik ellerini uzat.
Başımdan
uzaklaştırmam gerek bu dertleri.
Geldin öylece baktın
bana umursamazca.
Nereye kadar
kaçabilirsin ki?
Bir boşluğa hapsettin
beni.
Çözmeye çalışarak
kaldım orada.
Anlayamadım aklından
geçenleri...
Kaybediyor gibiyiz bu
savaşı.
Seçtin duygusuz
kalplere hükmetmeyi.
Adını koyamıyorum bu
anlamsız tavırlarının.
Belirsizlikler
sarmaya başladı etrafımızı.
Dönüp bir bak arkanda
kalan enkaza..
Geriye düştük
tercihine, bir adımında soldu onca anı.
Bir Cevap....
Neyin var,
davranmıyorsun eskisi gibi.
Ettiğimiz yeminler
uçup gitti.
Yanlış yolu seçmişken
sen..
Bir rüyada kaldı onca
düş.
Geride kalan sahte
sevgin
Geride kalan günbegün
değişmen.
Sahte sevginin nasıl
acı verdiğini unutmak çok zor.
Tüm bunları bir
kenara bırakamıyorum.
Elveda demek bu kadar zorlayıcı olmamıştı.
Uzaklara savrulduk..
Kabullenmiştim,
akmadı gözyaşlarım.
Daha fazlası yoktu
Mutsuz sonlanmıştı
masal
Elif Şara
KAÇIŞ
Bir sokağın ortasında
Kulağıma fısıldıyor o ses gerçekleri
Fısıldarken o ses kaçmak son çare
Gece kilit vurmuşken çıkış kapıma
Kapana kısıldım bu kör dünyada
Arıyorum bir ışık herkes yok olmuş sanki.
Bir toz zerresi dahi göremedim
Nefesim kesilse yok olurum bu kör dünyadan belki.
Fısıldıyor o ses tekrar "kabullen gerçekleri"
Bir anahtarım kalmamışken
Yağan yağmur altında sırılsıklamken
Usulca itiraf ediyorum yalnızlığımı
Fısıldamadı o ses sonra
Dindi yağmur, dünya açtı gözlerini
Gece çekti kollarını
Değişmişti dünya bu sefer, sersefil olmuştu
Nefes alan kimse yokken
Gerçekler yüzüme çarpıyor
Kaçmıyor kabulleniyorum son nefesimde.
Elif Şara
Gökkuşağı Avcıları
1.Bölüm
Gökkuşağı Avcıları, gökkuşağının tepesindeki hazineyi almak
için serçebüse binerler. Serçebüsün Serçeistan’a gittiğini anlayınca inme izni
isterler fakat serçeler buna karşı gelince serçebüsten inemezler ve
Serçeistan’a giderler.
2. Bölüm
Gökkuşağı Avcıları Serçeistan’a gittikten sonra şoförlerini
ararlar ve şunları derler: ‘‘Biz Serçeistan’dayız, gelip bizi al’’ derler. Ama
şoförleri Serçeistan’ın çok uzakta olduğunu bildiği için şunları söyler:
‘‘Serçeistan çok uzakta, ben oraya gelmem’’ der ve telefonu kapatır. Sonra
Gökkuşağı Avcıları’nın aklına bir fikir gelir. O fikir de şudur: Türkiye
haritasına bakıp, Serçeistan Türkiye’ye yakın mı, diye bakmaktır. Türkiye
haritasına bakarlar ve Serçeistan’ın Türkiye’ye yakın olduğunu fark ederler.
Bir araba kiralayıp Türkiye’ye giderler ama Türkiye’ye vardıklarında gökkuşağı
gitmiştir. Bu yüzden yeni gökkuşağını beklerler.
Bahadır YILMAZ
Ayşe Esre Uçar
Tuana Berrin Ecemiş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder